PLASTİĞİN TARİHİ

1862 YILI

İlk olarak 1862’de Alexander Parkes tarafından Londra Uluslararası fuarında dünyaya tanıtımı yapılmıştır. Ticari başarıya ulaşan bir ürün olmasada, insan yapımı olarak geliştirilen ilk plastik malzeme olmasından ötürü çok değerli bir ilk adımdır.

1907 YILI

1907 tarihlerine geldiğimizde Parkes’in özellikle selülozdan ürettiği organik bileşiği daha da geliştirerek Leo Bakeland tarafından ilk tamamen sentetik plastik üretilmiştir. Bu gelişme modern plastik endüstrisinin başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

1920 YILLARI

1920 tarihlerine geldiğimizde Hermann Staudinger tarafından bugün polimer olarak bildiğimiz yapıların varlığı kanıtlanmıştır. Plastiklerse, polimer yapıların sadece alt yapısıdır. Geniş anlamıyla polimer yapılar herhangi bir plastiği ve ayrıca birkaç organik bileşiği tanımlamak için kullandığımız bir kelimedir. Kendi DNA’mız bile bir polimerdir.

1933-1945 YILLARI

1933 ve 1945 yılları arasında, özellikle 2.Dünya Savaşının da etkisiyle plastik adına fazlasıyla önemli icatlar yapıldı. 1933’te İngilterede, radar kablolarını yalıtmak ve uçaklarda kullanılmak üzere Polietilen(PE) üretildi. Aynı yıllarda, döküm çinkoya alternatif olarak Polistiren(PS) üretildi. 1939 yılına geldiğimizde, DuPont tarafından sentetik ipek çoraplarda kullanılmak üzere naylon üretildi ve ABD ordusu tarafından paraşüt ve iplerde kullanılmaya başladı.Plastik üreticileri, savaşta geliştirdikleri malzemeler için bir çıkış noktası olarak tüketici ürünleri üretmeye yöneldiler. Polyester 1950'lerde ortaya çıktı ve bugün dünyanın en çok kullanılan polimerlerinden biri olan polipropilen, 1954'te bir meta olarak başladı ve uyarlanabilirliği nedeniyle çok kullanışlı bir polimer haline geldi. Takip eden süreçte Yüksek Yoğunluklu PE(HDPE) üretimi gerçekleşti ve kullanımı yaygınlaştı.

1965 YILLARI

1965'te tanıtılan termoplastiklerin polisülfon ailesi, en belirgin şekilde Apollo dönemi uzay giysilerinin vizörlerinde kullanıldı. Daha yaygın olarak Kevlar olarak bilinen para-aramid sentetik elyaf da 1965'te piyasaya sürüldü ve ilk olarak yarış endüstrisinde, özellikle kurşun geçirmez yeleklerde olmak üzere birçok başka modern kullanım bulmuş olmasına rağmen, yarış lastiklerinde çeliğin yerini almak için kullanıldı.

1970-80 VE 1990 YILLARI

Petrol ambargoları, tüketicileri ve şirketleri 1970'lerde hem çevresel koruma hem de ekonomik gereklilik adına biyolojik bazlı ve biyolojik olarak parçalanabilen plastiklere yeniden odaklanmaya yöneltti. 1980'lerin sonu ve 1990'ların başındaki biyoplastikler bu endişelere doğrudan bir yanıttı, ancak 1830'ların kauçuk modası gibi, ürünler tüketici beklentilerini karşılamadığında onları çevreleyen heyecan azaldı. Araştırma ve geliştirme devam etti ve bir sınıf olarak biyoplastikler, tüketicilerin ve marka sahiplerinin sürdürülebilir polimer seçeneklerine yenilenen ilgisini karşılamak için üretimde ve bulunabilirlikte yeniden canlandı.

GÜNÜMÜZ

Bugün plastikler, sağlık, tıp, tüketici teknolojisi, otomotiv, ambalaj, havacılık, ve inşaat gibi sektörlerde benzersiz ve yenilikçi uygulamalar bularak sürdürülebilirlikleri, dayanıklılıkları ve tasarım esnekliği ile ünlüdür.